0
Ana Sayfa  ›  Dualar  ›  Havas İlimleri

Cibrîl Aleyhisselâm'ın Rasûlüllâh ﷺ'e Öğrettiği Duânın Fazîletleri



Bir gün Cebrail Aleyhisselam, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü vesselamın huzuruna gelmişti. Hazreti Peygamber (asm) onun yüzünde tebessümlü ve de müjdeleyici bir hâl görmüştü. Daha önce onu böyle hiç görmemişti.

Cebrail Aleyhisselam: Ya Muhammed, Allah’ın selamı üzerine olsun, dedi.
Hazreti Peygamber: Ey Cebrail! Allah’ın selamı senin de üzerine olsun, karşılığını verince,

Cebrail: Ya Muhammed! Allah beni sana öyle büyük bir armağan ile gönderdi ki, senden önce bu armağan kimseye gönderilmedi. Bu sana ikram edildi,dedi.

Efendimiz: Nedir o hediye, ey Cebrail? diye sordu.

Cebrail: Sana gönderilen o hediyeler, Arş-ı Azam’ın hazinelerindendir. Ey Allah’ın Resulü! Sen de onları oku, dedi.
Resûlullah Sâllallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz buyurdu ki: “Bu sözlerin sevabı nedir? Ey Cebrail!” dedi ki: “Heyhat, Heyhat ilim parçalandı. Eğer yedi gök ve yerin melekleri bir araya gelse ve onun kıyamet günü olan sevabını vasfetmeye kalksa onun binde birini bile sayamazlar. Kul “Ey güzellikleri açığa çıkaran, ey kötülükleri örten” dediği zaman, Allah onu rahmetiyle dünyada kuşatır, ahirette güzelleştirir ve onda olan bin tane (kötülüğü) dünya ve ahirette örter. Eğer kul “ey (suçluyu) suçu sebebiyle (hemen) cezalandırmayan, ey hürmet perdesini yırtmayan” dediği zaman, Allah onu kıyamet günü hesaba çekmez, perdelerin açılıp yırtıldığı gün onun perdesini açıp yırtmaz. Kul “Ey affı büyük olan!” dediğinde, kulun hataları deniz köpüğü kadar dahi olsa Allah onun günahlarını bağışlar. Kul “ey güzel bağışlayan!” dediğinde, Allah o kulun hatta hırsızlığından, içki içmesinden, dünya giriftarlıklarından ve öteki büyük günahlarından geçer. Kul “ey mağfireti geniş olan!” dediğinde, Allah Azze ve Celle onun için yetmiş rahmet kapısı açar, öyle ki dünyadan göçene kadar Allah’ın rahmetinde yüzer. Kul, “ey rahmetle ellerini (kullarına) açan!” dediğinde, Allah rahmet ellerini ona açar. Kul, “ey her sessiz yalvarışın sahibi (onu işiten, teveccüh eden), ey bütün şikâyetlerin ulaşacağı son nokta!” dediğinde, Allah Azze ve Celle ona tüm musibete uğramışların, tüm salimlerin, tüm hastaların, tüm yatalakların, tüm öksüzlerin ve tüm fakirlerin sevabını kıyamet gününe kadar ona verir. Kul, “ey affında cömert olan!” dediğinde, Allah enbiyaların kerametini ona verir. Kul, “ey büyük bahşeden!” dediğinde, Allah kıyamet günü onun ve tüm varlıkların arzu ve isteklerini yerine getirir. Kul, “ey müstahak olmadan nimetlerini başlatan!” dediğinde, Allah kendisine nimetlerinden dolayı şükredenlerin sayısı kadar sevap verir. Kul, “ey rabbimiz, ey efendimiz, ey Mevlâ’mız!” dediğinde, Allah Tebareke ve Teâlâ meleklerim tanıklık edin ki gerçekten ben onu bağışladım ve ona cennette, cehennemde, yedi gök ve yedi yerde yarattığım, güneş, ay, yıldızlar, yağmurlar, çeşitli mahlûklar, dağlar, çakıl taşları, toprak, bunun dışındakiler, arş ve kürsü sayısı kadar ona sevap ve mükâfat verdim, der. Kul, “Ey Mevlâ’mız!” dediğinde, Allah onun kalbini imanla doldurur. Kul, “ey isteklerimin sonu” dediğinde, Allah kıyamet günü onun ve tüm mahlûkatın istek ve rağbeti kadar ona bağışta bulunur. Kul, “ey Allah’ım! Senden cehennem ateşiyle yaratılışımı çirkinleştirmemeni istiyorum.” Dediğinde, Şanı Yüce Cabbar Allah, kulumu ateşten çıkarın, meleklerim tanıklık edin ki gerçekten ben onu, anne babasını, kardeşlerini, bacılarını, ailesini, çocuklarını ve komşularını ateşten çıkarıyorum ve ateşin onlara farz kılındığı bin kişinin onun şefaatiyle kurtulmasını kabul ediyor ve onu ateşten kurtarıyorum.

Ey Muhammed! Bunları muttakilere öğret, münafıklara değil. Çünkü bu dua eğer Allah isterse söyleyenlerin duasının kabul olduğu bir duadır. Bu dua, “beytu’l Me’mur” sakinlerinin (dördüncü gökteki meleklerin evi) tavaf anında etrafında döndükleri sırada okudukları duadır.)

Arapça Okunuşu:

يَا مَنْ أَظْهَرَ الْجَمِيلَ وَسَتَرَ الْقَبِيحَ، يَا مَنْ لَا يُؤَاخِذُ بِالْجَرِيرَةِ، وَلَا يَهْتِكُ السِّتْرَ، يَا عَظِيمَ الْعَفْوِ، يَا حَسَنَ التَّجَاوُزِ، يَا وَاسِعَ الْمَغْفِرَةِ، يَا بَاسِطَ الْيَدَيْنِ بِالرَّحْمَةِ، يَا صَاحِبَ كُلِّ نَجْوَى، وَيَا مُنْتَهَى كُلِّ شَكْوَى، يَا كَرِيمَ الصَّفْحِ، يَا عَظِيمَ الْمَنِّ، يَا مُبْتَدِئَ النِّعَمِ قَبْلَ اسْتِحْقَاقِهَا، يَا رَبَّنَا، وَيَا سَيِّدَنَا، وَيَا مَوْلَانَا، وَيَا غَايَةَ رَغْبَتُنَا، أَسْأَلُكَ يَا اللَّهَ أَنْ لَا تَشْوِي خَلْقِي بِالنَّارِ

Dua şudur:

Allâhümme, yâ men azheral cemîle ve seteral qabîha yâ men lâ yuâhizü bil cerirati ve lâ yehtiküssitra yâ azîmel afvi yâ hasenettecavüzi yâ vâsial mağfirati yâ bâsital yedeyni birrahmeti yâ sâhibe külli necvâ ve yâ müntehâ külli şekvâ yâ kerîmessafhi yâ azîmel menni yâ mübtedien-niami qablestihqâqihâ yâ rabbenâ ve yâ seyyidenâ ve yâ mevlânâ ve ğâyete rağbetinâ. Es-elüke yâ Allâh, en tağfira lî zenbî, ve en lâ tüşevviye halkî bi belâ’id-dünyâ, ve lâ bi azâbin-nâr, ve lâ tüşevviye bin-nâr.

Duanın meali:

Ey güzeli açığa çıkaran,
Ey çirkinin üzerini örten,
Ey suç sebebiyle hemen azarlamayan,
Ey ayıpların üzerindeki perdeyi yırtmayan,
Ey affı büyük olan,
Ey günahkârları cezalandırmaktan vazgeçmesi güzel olan,
Ey mağfireti geniş olan,
Ey rahmeti bol veren,
Ey bütün sessiz yalvarışların sahibi,
Ey bütün şikâyetler kendisinde son bulan,
Ey affı bol olan,
Ey iyiliği büyük olan,
Ey nimetleri hak etmeden önce mahlukatına ikram ve ihsan eden,
Ey Rabbimiz, ey Efendimiz, ey Sahibimiz, ey son arzumuz olan Yüce Yaratıcımız;
Ey Allah’ım, beni cehennem azabından azad etmeni istiyorum.
1 yorum
Sitede Ara
Menu
Tema
Yazıyı Paylaş